Çarpıntı

Kalp sürekli olarak çarparak, vücut için gerekli olan oksijen ve besin bakımından zengin kanı, doku ve organlara gönderir. Devamlı gerçekleşen bu durum kişiyi rahatsız etmez. Çoğu zaman kişi kalbinin attığını hissetmez. Ancak kalp ritminin normalde olduğundan daha yüksek hızda atması ve bunun bir his olarak algılanması kalp çarpıntısı olarak tanımlanır. Kalp çarpıntısı, heyecan, korku gibi ani duygu durum değişikliklerinden kaynaklanabileceği gibi fiziksel aktiviteye bağlı olarak da oluşabilir. Tüm bunların yanı sıra günlük hayatın stresi, içilen çay ve kahve gibi ürünler de kalp çarpıntısına neden olabilir. Bu tip kalp çarpıntıları ya da farklı bir deyişle nabzın yükselmesi sık rastlanan bir durumdur. Ancak, kalp atımının düzensiz olduğunun hissedilmesi, kalbin çok hızlı veya çok yavaş atması gibi durumlar da halk arasında kalp çarpıntısı olarak adlandırılır.

Kalbin atım hızı ya da farklı bir deyişle nabız, kişiden kişiye farklılık gösterse de dakikada 60 ila 100 arası kalp atımı normal kabul edilir. Nabzın uyku sırasında azalması ya da ağır fiziksel aktivitenin ardından artması da son derece normal bir durumdur. Bazı kişilerde dakikada 80 olan atım hızı, bazılarında 90 olabilir. Uyku sırasında kalbin yavaşlaması ve ağır fiziksel aktiviteyle birlikte dakikada 120 kez çarpması da son derece sağlıklı bir durumdur. Kalp atışının 140 ve üzerine çıkması hâlinde bu hız, kişinin kendisini de rahatsız eder. Ayrıca kalp atışının düzensizleşmesi durumunda da kişi vücudundaki farklılığı hissedebilir.

Kalp Çarpıntısının Nedenleri Nelerdir?

Kalp hızının dakikada 140 ve üzeri değerlere çıkmasıyla karakterize olan kalp çarpıntısının nedenlerinin doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için öncelikle kişiye şikayetleri doğrultusunda EKO ve EKG gibi testler yapılmalıdır. Ayrıca kan ve hormon düzeylerinin belirlenmesi için de bazı laboratuvar tetkiklerinin yapılması gerekir. Elde edilen bilgiler ışığında kalp çarpıntısına yol açan etken saptanabilir.

Ancak kalp çarpıntısı çoğunlukla şu nedenlerden dolayı meydana gelir:

  • Çok yoğun ve uzun süre ile egzersiz yapmak
  • Stresli yaşam tarzı
  • Heyecan ve korku gibi ani duygu durum değişimleri
  • Kafein içeren içeceklerin sık tüketilmesi
  • Sigara ve alkol kullanımı
  • Uykusuzluk
  • Elektrolit dengesizliği
  • Kan şekerinin düşmesi
  • Bazı ilaçlar.
  • Anemi (kansızlık)
  • Tiroid (guatr) bezinin fazla çalışması
  • Kalp kapak hastalıkları
  • Koroner arter hastalığı
  • Kalp yetmezliği,
  • Kalp kası hastalıkları
  • Kalp zarı hastalıkları
  • Kalp pilleri
  • Doğumsal kalp hastalıkları
  • Ritim bozuklukları
  • Çeşitli enfeksiyonların varlığı
  • Hipertansiyon
  • Bazı akciğer hastalıkları
  • Gebelik
  • Kokain ve diğer bazı uyuşturucu maddelerin kullanımı
  • Aşırı sıvı kaybı
  • Feokromasitoma (böbrek üstü bezi tümörü)
  • Oksijen düşüklüğü
  • Ortostatik hipotansiyon

Taşikardi nedir?

Taşiaritmi olarak da adlandırılan taşikardi, dinleme sırasında kalp hızının normali aşmasıdır. Genel olarak, yetişkinler için istirahat halindeki kalp hızının dakikada 100’ün üzerinde olması taşikardi olarak kabul edilir. Altta yatan nedene ve kalbin ne kadar çalışması gerektiğine bağlı olarak kalp çarpıntısı tehlikeli olabilir.

Taşikardi tipleri nelerdir?

Çok farklı anormal taşikardi türleri vardır ve hızlı kalp atımının kökenine ve nedenine göre sınıflandırılırlar. Yaygın taşikardi türleri aşağıda açıklanmıştır.

Supraventriküler taşikardi

Supraventriküler taşikardi (SVT), kalbin üst kısmındaki uygunsuz elektriksel aktiviteden kaynaklanan anormal derecede hızlı bir kalp ritmidir. Kalp hızı o kadar yüksektir ki odacıklar kasılmadan önce kanla dolamaz. Bu da vücudun geri kalanına kan akışını azaltır. Dört ana tip vardır. Bunlar atriyal fibrilasyon, paroksismal supraventriküler taşikardi (PSVT), atriyal flutter ve Wolff-Parkinson-White sendromu şekilde sıralanabilir.

Atriyal fibrilasyon. Atriyal fibrilasyon, tıbbi olarak atriyum adı verilen kalbin üst odacıklarındaki kaotik, düzensiz elektriksel sinyallerden kaynaklanan bir taşikardi türüdür. Bu karışık sinyaller atriyum yani kulakçıkların hızlı, düzensiz ve zayıf kasılmalarına neden olur. Atriyal fibrilasyon geçici olabilir, ancak bazen tedavi edilmedikçe geçmez. Atriyal fibrilasyon en sık görülen taşikardi türüdür. Atriyal fibrilasyona katkıda bulunabilecek faktörler arasında hipertansiyon, kalp hastalıkları, kalp kapağı bozukluğu, hipertiroidi veya ağır alkol kullanımı yer alır.

Atriyal flutter. Atriyal flutterda, kalbin üst odacıkları çok hızlı, fakat düzenli bir hızla atar. Hızlı atım, atriyumda zayıf kasılmalara neden olur. Atriyal flutter atriyumdaki düzensiz devre sisteminden kaynaklanır. Atriyal flutter atakları kendi kendine düzelebilir veya tedavi gerektirebilir. Atriyal flutter yaşayan insanlar sıklıkla diğer zamanlarda atriyal fibrilasyon da geçirir.

Ventriküler taşikardi

Ventriküler taşikardi, kalbin alt odacıkları olan ve ventrikül adı verilen alt bölümlerdeki hatalı şekilde ateşlenen elektrik sinyalleri nedeniyle ortaya çıkan kalp çarpıntısıdır. Ventriküler taşikardi, art arda en az üç düzensiz kalp atışının olduğu dakikada 100 atımdan fazla bir kalp hızının olmasıdır. Supraventriküler taşikardide olduğu gibi kalp oldukça hızlı atar ve kalp bölmeleri kanla doldurulamaz. Bu nedenle vücudun geri kalanına yeterli kan pompalanamaz.

Taşikardi tedavisi nasıl yapılır?

Tedavi seçenekleri çarpıntının nedenine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavinin doğru şekilde planlanabilmesi için öncelikli hedef altta yatan nedenin saptanmasıdır. Taşikardi sıklığını azaltmak, tekrar etmesini önlemek ve komplikasyon riskini minimuma indirmek için tedavi planı hazırlanır. Bazı durumlarda, gereken tek şey çarpıntının nedenini tedavi etmektir. Diğer durumlarda altta yatan bir sebep bulunamaz ve bu durumda farklı tedavilerin denemesi gerekebilir. Tedavide kullanılan yöntemlerden bazıları şunlardır:

Vagal manevra. Vagal sinir, kalp atış hızını düzenler. Bu siniri etkileyen manevralar yoluyla kalp atış hızı yavaşlatılabilir. Vagal manevralar arasında öksürük, ıkınma ve kişinin yüzüne bir buz torbası yerleştirmek bulunur.

Antiaritmik İlaçlar. Antiaritmik ilaçlar ağız yoluyla veya enjeksiyonla uygulanabilir. Normal bir kalp atışının geri kazanılmasına yardımcı olurlar. Normal kalp ritminin elde edilebilmesi için birden fazla antiaritmik ilaç kullanımı gerekebilir.

Kardiyoversiyon. Bu prosedürde, kaşıklar veya göğüse yapıştırılan bantlar yoluyla kalbe elektriksel şok uygulanır. Akım, kalpteki elektriksel sinyalleri etkiler ve normal kalp ritmini geri döndürür. Genellikle acil tedaviye ihtiyaç duyulduğunda veya manevralar ve ilaçlar etkili olmadığında kullanılır.

Defibrilasyon. Hastada nabzın alınamadığı yaşamı tehdit eden aritmilerin acil tedavisinde kullanılır. Özellikle de ventriküler fibrilasyon ve vücuda kan pompalanmasının  olmadığı ventriküler taşikardide tercih edilir.

Kalp çarpıntısı (aritmi) teşhis edilirken şu tetkikler yapılmalıdır:

EKG: Kalp çarpıntısı şikayetiyle başvuran herkese çekilen kalp grafisidir. Ancak EKG'nin normal olması bireyde kalp ritmi bozukluğu olmadığı anlamına gelmez. Çünkü çarpıntı çoğu zaman kısa sürdüğü için anlık çekilen EKG, normal değerler gösterebilir.

Kan tahlilleri: Kan seviyeleri, tiroid hormonları ve elektrolit seviyeleri kontrol edilir.

Ekokardiyografi: Ultrason cihazı ile kalbin incelenmesidir. Kalp kapaklarının durumu, pompalama fonksiyonları ve kalbin çalışma oranı kontrol edilerek, çarpıntıya nede olan durumlar araştırılır.

Holter: Birtakım ritim bozukluklarının tespit edilebilmesi için kişinin kalp ritmini kaydeden cihaza holter adı verilir. Genellikle 24 saat ile 72 saat boyunca kalp ritmi kaydedilir.

Olay kaydedici: Kalp çarpıntısı çok nadir görülen kişilerde holter kullanmak tanı koymak için yeterli olmayabilir. Çünkü belirlenen süre boyunca çarpıntı gelişmeyebilir. Bu gibi durumlarda kişide 2-3 hafta boyunca takılı olan ve çarpıntı anında cihazdaki düğmeye basılmak suretiyle kayıt alınmasını sağlayan bir cihaz takılıdır. Daha uzun aralıklarda görülen çarpıntıların tanısının konulmasında tercih edilir.

Kalp çarpıntısına ne iyi gelir?

Nedeni bulunamayan kalp çarpıntısını kontrol altına almak için tıbbi yardım şart olsa da, evde yapılabilecek bazı uygulamalar da çarpıntıyı durdurmaya yardımcı olabilir.

Gevşeme Teknikleri

Stres bir kişinin sağlığı üzerinde birçok kötü etkiye sebep olabilir. Kalp çarpıntılarına neden olabilir veya mevcut çarpıntıyı daha kötü hale getirebilir. Aşağıdaki rahatlama tekniklerini denemek çarpıntıyı azaltmaya yardımcı olabilir:

  • Meditasyon
  • Nefes egzersizleri
  • Yoga
  • Açık havada vakit geçirmek
  • Spor yapmak
  • Tatile çıkmak

Uyarıcı Madde Alımını Azaltmak

Bir uyarıcıları kullandıktan sonra kalp çarpıntısı ortaya çıkabilir. Aşağıdaki uyarıcı maddelerin alımını azaltmak ya da kesmek belirtileri azaltabilir ya da tamamen ortadan kaldırır:

  • Tütün ürünleri
  • Yasal olmayan kokain, esrar gibi uyuşturucu ajanlar
  • Bazı soğuk algınlığı ve öksürük ilaçları
  • Kahve, çay, kola ve enejj içeceği gibi kafeinli içecekler
  • İştah kesici bazı ilaçlar
  • Bazı psikiyatrik ilaçları
  • Bazı yüksek tansiyon ilaçları

Tüm uyarıcılar herkeste çarpıntıya neden olmaz.

Vagus Sinirini Uyaran Manevralar Yapmak

Vagus siniri beyin ile kalp arasında bağlantı sağlar. Vagus sinirini uyarmak çarpıntıları azaltmaya yardımcı olabilir. Bu amaçla şu manevralar yapılabilir:

  • Dışkılama yapıyormuş gibi nefesi tutup ıkınmak
  • Öksürmek
  • Yüze buz veya soğuk, nemli bir havlu koyarak birkaç saniye beklemek
  • Geğirmek
  • Yüzü soğuk su çarparak yıkamak
  • Soğuk duş almak

Bu yöntemleri denemeden önce tıbbi tedavi ve en iyi teknik hakkında tavsiyeler almak için doktorunuza başvurmakta fayda vardır.

Kalp Çarpıntısı (Aritmi) Tedavisi

Kalp çarpıntısı tedavisi yapılırken ilaç tedavisi ile girişimsel tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. İlaç tedavisi ile başarılı şekilde sonuç alınamayan durumlarda ise "radyofrekans ablasyonu" adı verilen bir yönteme başvurulur. Bu yöntem ile hastanın bacak atardamarından ya da toplardamarından girişimsel bir uygulama ile ritim bozukluğu tedavi edilmektedir. Yöntemin başarı oranı, gelişen tıp şartlarında %99'a kadar çıkar. Radyofrekans ablasyonu ile çarpıntıya sebep olan odağın ya da mekanizmanın radyofrekans enerjisi ile ortadan kaldırılması hedeflenir.

Bazı ritim bozuklukları ablasyon ile tedavi edildikten sonra ortadan kalkar ve bir daha tekrar etmez. Ancak bir kısmı ise radikal tedavilere cevap vermeyebilir. Bu tür aritmi problemlerinde yıllarca ya da ömür boyu ilaç tedavisi almak gerekebilir.

Bazı aritmi vakaları ise kalp pilleri (pacemaker) ile tedavi edilir. Genellikle "bradiaritmi" vakalarının yani kalbin yavaş çalıştığı ritm bozukluklarının  tedavisinde, diğer bir deyişle kalp ritminin aşırı yavaşlaması veya kalp bloku gelişmesi durumlarında kalp pilleri kullanılır. Kalp pili takılan kişinin sürekli kontrol altında tutulması gerekir.

Bazı ventrikül taşikardisi ya da ventrikül fibrilasyonu gibi taşiaritmiler, ilaç tedavisine ve radyofrekans ablasyonuna cevap vermeyebilir. Bu hastalarda kalp pillerine benzeyen "kardiyak defibliratör" kullanılır. Kalp pillerine benzeyen ancak hayatı tehdit eden ritim durumlarında şok enerjisi vererek durumu normale çeviren bu cihazlar hayat kurtarıcıdır.